Su ile karıştırılan, suluboya tekniği ile çalışılan bir resim bize şeffâf bir görüntü verir.
Kâğıdın önce suluboyaya sonra pastele uygulanacağını düşünerek; herhalde sağlam sert, iri grenli olması gereklidir. Düz bir alan da olsa, cilalı olmayan bir alandan daha geçerli olacağı bilinmelidir.
Desene iki yoldan başlanabilir ;
1. Yol : Beyaz kâğıt üzerine yumuşak kurşun kalem veya füzenle yahut (conte) kalemle başlanabilir. Bu desenimizin üzerine sonra da suluboya uygulaması yapacağımızdan çizgileri gözükebilecek hafiflikte çizmelidir. Bu başlangıç deseni mürekkep ile de yapılabilir. Mürekkebin siyah, beyaz, kahverengi veya diğer renkleri iyi kalitede olanları kullanılabilir. Eskizimiz çizgi olarak bittiği zaman bütün kâğıt suluboyayla değişik renklerde birbiriyle dereceli olarak boyanır.
2. Yol : Burada kâğıt önce suluboyayla boyandıktan sonra eskiz çizgiyle yapılır. Suluboya, kâğıdı tamamen örtmelidir. Renk geçişleri istenilen yerlerde gerçekleştirilmelidir. Suluboya kuruyunca kompozisyon alışılmış şekilde çizilir. Yani, birinci yolda önce desen mürekkeple çizilip sonra buna suluboyayı tatbik etmiştik. Burada ise; önce renkleri tatbik ederek, sonra mürekkeple desenliyoruz.
Her iki metodda, pastel donuk ve kapatıcı olduğundan kötü dağılmış suluboya renkleri ve desen hataları kesin olarak kapatılıp gözükmezler ve biz suluboya üzerinden pastel ile boyarken; alanları ve desenleri yeni baştan ve kısmen düzelterek kesin biçimde boyarız.
Eserimizin büyük kısmı pastel İle örtülmelidir. öyle ki, çalışmamız bittiğinde biz buna bir pastel çalışması diyebilelim. Bunun için suluboya tabakasının çok detaylı boyanması gereksizdir.
Çünkü teknik pasteldir. Ve suluboya tabakası alttan çok az ölçüde gözükecektir.
Burada yalnızca görülecek kâğıdın greni içine girebilecek suluboyanın pastel ile kaplanmamış kısmıdır. Bu kısımlarda pastel kâğıdın rölyef yapan grenlerin girintilerini kapatmamıştır, onun için alttaki suluboya bu noktalarda görülebilecektir.